renkli basın, renkli devrim, renkli film, renkli işitme, renkli televizyon, tek renkli
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Beyaz dışında başka rengi veya renkleri olan
1. Havaya renkli fişekler atıyordu.
1. Havaya renkli fişekler atıyordu.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Neşeli, canlı, ilgi çekici
1. Masallar folklor bakımından da türkülerden daha seyyal ve ekseriya daha renkli olurlar.
1. Masallar folklor bakımından da türkülerden daha seyyal ve ekseriya daha renkli olurlar.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kendine özgü, ilginç, çarpıcı nitelikleri olan (kimse)
1. Renkli bir politikacı.
1. Renkli bir politikacı.
4. isim , isim , sinema , sinema , isim , isim , sinema , sinema , Doğadaki renkleri olduğu gibi görüntüye aktarmayı gözeten film