1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gelişigüzel
1. Bu özü susma ile tanımlamak pek kişisel, rastgele bir yargı kurmak oluyor.
1. Bu özü susma ile tanımlamak pek kişisel, rastgele bir yargı kurmak oluyor.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , (ra'stgele) Seçmeden, iyisini kötüsünü ayırmadan, gelişigüzel, lalettayin
1. Asılanları deniz kenarında, rastgele atıldıkları çukurlar içinde kumluğa gömüyorlar.
1. Asılanları deniz kenarında, rastgele atıldıkları çukurlar içinde kumluğa gömüyorlar.
Telaffuz : ra'stgele