püskürtmek

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Püskürme işini yaptırmak

2. Hızla ve savurtarak çıkarmak

3. Fışkırtmak

Örnek:

1. Kardeşimle ben birbirimizin suratına iğde tozları püskürterek güldük.

1. Kardeşimle ben birbirimizin suratına iğde tozları püskürterek güldük.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Geri dönmek zorunda bırakmak

Örnek:

1. Düşmanı hem de kanadı kırık hâlimizle, hangi güçle geri püskürttük?

1. Düşmanı hem de kanadı kırık hâlimizle, hangi güçle geri püskürttük?