pürüzsüz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pürüzü olmayan

Örnek:

1. Yüzü bir sabah gibi düz ve pürüzsüzdü.

1. Yüzü bir sabah gibi düz ve pürüzsüzdü.

2. Düzgün (ses)

Örnek:

1. Pürüzsüz, billur gibi sesleri İncirlik, Kanlıdere taraflarını çın çın öttürüyordu.

1. Pürüzsüz, billur gibi sesleri İncirlik, Kanlıdere taraflarını çın çın öttürüyordu.

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Hatasız, takılmadan

Örnek:

1. Pürüzsüz, tane tane şarkı söyler gibi ahenkli bir konuşma tarzı vardı.

1. Pürüzsüz, tane tane şarkı söyler gibi ahenkli bir konuşma tarzı vardı.