1. isim , isim , isim , isim , Birçok façetası olacak biçimde yontulmuş foyasız parlak elmas
1. Onlara hakiki pırlanta diye geçirilmek istenen yalancı elmaslara bir kuyumcunun baktığı gibi bakmıştı.
1. Onlara hakiki pırlanta diye geçirilmek istenen yalancı elmaslara bir kuyumcunun baktığı gibi bakmıştı.
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerinde bu elmas bulunan (yüzük vb.)
1. Bu yüzükle bu pırlanta küpe benim sana yadigârım olsun. Güle güle kullan!
1. Bu yüzükle bu pırlanta küpe benim sana yadigârım olsun. Güle güle kullan!
Lisan : İtalyanca brillante
Telaffuz : pırla'nta