pençe


İlgili Kelimeler:

pençe pençe, beşpençe, çakır pençe, şirpençe, aslanpençesi, kurtpençesi, tavukpençesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yırtıcı hayvanların ön ayaklarının parmaklarıyla tırnakları

Örnek:

1. Kuş beni görünce korktu, pençesinde yılanla havalandı.

1. Kuş beni görünce korktu, pençesinde yılanla havalandı.

2. Ayakkabının tabanındaki kösele

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Etkisinden kurtulmak olanaksız, etkisi çok olan güç

Örnek:

1. Bu vicdan azabının demirden pençesi yüreğini sıkmaya başlıyordu.

1. Bu vicdan azabının demirden pençesi yüreğini sıkmaya başlıyordu.

4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , El

Örnek:

1. Bir yumruğunu gırtlağıma dayadı, bir pençesiyle kalbimi kavradı.

1. Bir yumruğunu gırtlağıma dayadı, bir pençesiyle kalbimi kavradı.


Lisan : Farsça pence