pekâlâ

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Benzerlerinden aşağı olmayan

Örnek:

1. Pekâlâ bir ev, niçin beğenmediniz?

1. Pekâlâ bir ev, niçin beğenmediniz?

2. edat , edat , edat , edat , `Dediğin gibi olsun, öyle kabul edelim` anlamlarında bir söz, peki

Örnek:

1. Pekâlâ madem biliyordun, ne diye söylemedin?

1. Pekâlâ madem biliyordun, ne diye söylemedin?

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Kesinlikle

Örnek:

1. Pekâlâ gideceğim, siz ne karışıyorsunuz?

1. Pekâlâ gideceğim, siz ne karışıyorsunuz?

4. zarf , zarf , zarf , zarf , Elbette

Örnek:

1. Gece yarısını geçmiş olmasına rağmen, hiç olmazsa, arkadaşım pekâlâ beni bekleyebilirdi.

1. Gece yarısını geçmiş olmasına rağmen, hiç olmazsa, arkadaşım pekâlâ beni bekleyebilirdi.

5. zarf , zarf , zarf , zarf , Çok iyi

Örnek:

1. Hâlbuki yalının rehinde olduğunu pekâlâ işitmiştim.

1. Hâlbuki yalının rehinde olduğunu pekâlâ işitmiştim.


Lisan : Türkçe pek + Arapça aʿlā

Telaffuz : pekâ:lâ: