1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerinde pas oluşmuş, pas tutmuş, paslanmış
1. Duvarlarında ağır ve büyük paslı kılıçlar, kalkanlar, zincirler asılı dururdu.
1. Duvarlarında ağır ve büyük paslı kılıçlar, kalkanlar, zincirler asılı dururdu.
2. tıp , tıp , tıp , tıp , Hastalık dolayısıyla beyaz tabakayla kaplanmış (dil)
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Huzursuz, sıkıntılı, üzgün, kararsız
1. Bir haftadan fazla süren yağmurlardan, rutubetten içinde paslı, kapanık ve sıkıntılı bir duygu belirmiş.
1. Bir haftadan fazla süren yağmurlardan, rutubetten içinde paslı, kapanık ve sıkıntılı bir duygu belirmiş.