1. imza yerine parmağını mürekkebe batırarak bir yere bastırmak
1. Ben bu dileğin altına bilmem kaç kuruşluk pul yapıştırtıp, binlerce yurttaşa parmak bastırtıp yirmi metre uzunluğunda bir dilek kâğıdı olarak size sunabilirdim.
1. Ben bu dileğin altına bilmem kaç kuruşluk pul yapıştırtıp, binlerce yurttaşa parmak bastırtıp yirmi metre uzunluğunda bir dilek kâğıdı olarak size sunabilirdim.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir konu üzerine dikkati, ilgiyi çekmek
1. Bu arada benim öteden beri gözüme çarpan bir noktaya şimdi parmak basacağım.
1. Bu arada benim öteden beri gözüme çarpan bir noktaya şimdi parmak basacağım.