parlatmak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir yüzeyi düzgün ve parlak duruma getirmek, parlamasını sağlamak

2. nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , İçki içmek

Örnek:

1. Piyaz, köfte, yarım şişeyi parlatayım, dedim.

1. Piyaz, köfte, yarım şişeyi parlatayım, dedim.

3. nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , Güzel, etkili, alışılmamış söz söylemek

4. Birini gereğinden fazla övmek