1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Işık saçmak, parlamak
1. Suların kenarında Sarayburnu içli, hisli ve sırlı bir nur içinde parıldar.
1. Suların kenarında Sarayburnu içli, hisli ve sırlı bir nur içinde parıldar.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gelişmek, yükselmek
1. İnsan, sanatında ilerledikçe parıldar.
1. İnsan, sanatında ilerledikçe parıldar.