oyun alanı, oyunbozan, oyun ebesi, oyun havası, oyun kâğıdı, oyun kurucu, oyun masası, oyun sahası, oyun salonu, oyun yazarı, destek oyun, dürüst oyun, eğitici oyun, eğitsel oyun, orta oyunu, öncü oyun, pastoral oyun, seyirlik oyun, sözsüz oyun, vurgu oyun, aralık oyunu, ayak oyunu, Bizans oyunu, borsa oyunu, cirit oyunu, çocuk oyunu, fincan oyunu, gölge oyunu, hapis oyunu, hava oyunu, hayal oyunu, kâğıt oyunu, kaşık oyunu, kelime oyunu, kılıç oyunu, köy oyunu, kukla oyunu, lades oyunu, misket oyunu, orta oyunu, peri oyunu, radyo oyunu, şans oyunu, takım oyunu, talih oyunu, televizyon oyunu, tuğla oyunu, yumruk oyunu, yüzük oyunu, halka oyunları
1. isim , isim , isim , isim , Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence
2. Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi
3. Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü
1. Zeybek oyunu.
1. Zeybek oyunu.
4. Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes
5. Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma
1. Olimpiyat oyunları. Akdeniz oyunları.
1. Olimpiyat oyunları. Akdeniz oyunları.
6. Şaşkınlık uyandırıcı hüner
1. Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu.
1. Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu.
7. Kumar
1. Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar.
1. Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar.
8. spor , spor , spor , spor , Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket
9. spor , spor , spor , spor , Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç
10. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Hile, düzen, desise, entrika
1. Atatürk hiçbir zaman onların oyununa kanmış değildir.
1. Atatürk hiçbir zaman onların oyununa kanmış değildir.