1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Oturma işini yaptırmak
1. İçeri girer girmez bileğimden kavradı, önüne beni oturttu, hayvanı mahmuzladı.
1. İçeri girer girmez bileğimden kavradı, önüne beni oturttu, hayvanı mahmuzladı.
2. Koymak, yerleştirmek
1. Kalemi aldım ve kâğıda yazının başlığını oturttum.
1. Kalemi aldım ve kâğıda yazının başlığını oturttum.