oturtmak

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Oturma işini yaptırmak

Örnek:

1. İçeri girer girmez bileğimden kavradı, önüne beni oturttu, hayvanı mahmuzladı.

1. İçeri girer girmez bileğimden kavradı, önüne beni oturttu, hayvanı mahmuzladı.

2. Koymak, yerleştirmek

Örnek:

1. Kalemi aldım ve kâğıda yazının başlığını oturttum.

1. Kalemi aldım ve kâğıda yazının başlığını oturttum.