öte


İlgili Kelimeler:

öteberi, öte gün, öte yandan, ötede beride, öteden beri, öteden beriden, ötesi berisi, ötesinde berisinde, öteye beriye, öteyi beriyi, enöte, günöte, yeröte, doğaötesi, fizikötesi, kızılötesi, morötesi, ruhötesi, ulusötesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Konuşanın temel olarak aldığı bir şeyden daha uzak olan yer veya şey, mavera, beri karşıtı

Örnek:

1. Köşklerin biraz ötesinde köy kulübelerine benzer derme çatma evler görülürdü.

1. Köşklerin biraz ötesinde köy kulübelerine benzer derme çatma evler görülürdü.

2. Bir şeyin arkadan gelen bölümü

Örnek:

1. İşin ötesi kolay.

1. İşin ötesi kolay.

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bulunulan yere göre karşı yanda olan

Örnek:

1. Evimizin bir yanı bahçe, öte yanı sokaktı.

1. Evimizin bir yanı bahçe, öte yanı sokaktı.

4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Daha fazla, çok

Örnek:

1. Güzel olduğu pek iddia edilmezdi ama güzellikten de öte güçlü bir çekiciliği vardı.

1. Güzel olduğu pek iddia edilmezdi ama güzellikten de öte güçlü bir çekiciliği vardı.

5. Dış

Örnek:

1. Sınır ötesi.

1. Sınır ötesi.