örtbas
1. -i , -i , -i , -i , Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak
1. Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü.
1. Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü.
2. Kapamak
1. Perihan kızdı, gidip piyanonun kapağını örttü.
1. Perihan kızdı, gidip piyanonun kapağını örttü.
3. Kaplamak
1. Sarmaşıklar duvarları örtmüş.
1. Sarmaşıklar duvarları örtmüş.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötü bir durumu belli etmemek, gizlemek, saklamak
1. Birinin suçunu örtmek.
1. Birinin suçunu örtmek.