ortaklaşa

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ortak olarak, el birliğiyle, müştereken, kolektif

Örnek:

1. Aramızda ortaklaşa bir suçluluk bağı kurulmuş gibi çevreme bakamıyordum.

1. Aramızda ortaklaşa bir suçluluk bağı kurulmuş gibi çevreme bakamıyordum.

2. isim , isim , isim , isim , Ortak iş

Örnek:

1. İkisi de onun adına bu cendereye girdiklerini söylüyorlarmış, başkaca bir ortaklaşaları da yokmuş.

1. İkisi de onun adına bu cendereye girdiklerini söylüyorlarmış, başkaca bir ortaklaşaları da yokmuş.