ortak bölen, ortak çarpan, ortak dil, ortak fark, ortak gider, ortak hesap, ortak kat, ortak mülkiyet, ortak nesne, ortak ölçülmez sayılar, ortak özne, ortak payda, ortak tam bölen, ortak tümleç, ortak yapım, ortak yaşama, ortakyaşar, ortak yönetim, ortak yüklem, dert ortağı, çok ortaklı
1. isim , isim , isim , isim , Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar, partner
1. Bırakın, ortağıma bir telefon edeyim.
1. Bırakın, ortağıma bir telefon edeyim.
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birden çok kimse veya nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek
1. Edebiyata şiirle başlamak, büyük küçük bütün yazarlarda görülen ortak bir yöndür.
1. Edebiyata şiirle başlamak, büyük küçük bütün yazarlarda görülen ortak bir yöndür.
3. Kuma
1. Kendi üstüne bir ortağın getirilmesi Emeti'nin pek ziyade gücüne gitmişti.
1. Kendi üstüne bir ortağın getirilmesi Emeti'nin pek ziyade gücüne gitmişti.