olağanüstü hâl
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade
1. Bazı kentlerin, insanın üstünde olağanüstü bir etkisi oluyor.
1. Bazı kentlerin, insanın üstünde olağanüstü bir etkisi oluyor.
2. Beklenmedik bir zamanda yapılan, önceden tasarlanmamış olan, fevkalade
1. İlk önemli dedikodu, olağanüstü vergiler yüzünden çıkmış.
1. İlk önemli dedikodu, olağanüstü vergiler yüzünden çıkmış.
3. Harikulade
1. Kadın milletinin bu gibi ince hesaplarda olağanüstü bir kabiliyeti var.
1. Kadın milletinin bu gibi ince hesaplarda olağanüstü bir kabiliyeti var.
Telaffuz : olağa'nüstü