öfkeli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Öfkelenmiş, kızgın, hiddetli

Örnek:

1. Meydan okuyan öfkeli bekleyiş karşısında sustum.

1. Meydan okuyan öfkeli bekleyiş karşısında sustum.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Öfkelenmiş, kızgın, hiddetli bir biçimde

Örnek:

1. Şarap kızılı vurmuş ablak yüzüyle öfkeli girdi içeri.

1. Şarap kızılı vurmuş ablak yüzüyle öfkeli girdi içeri.