nüfuzlu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sözü geçer, istediğini yaptıran, erkli

Örnek:

1. Mülkiyeden çıktıktan sonra Avrupa'ya kaçmış fakat nüfuzlulardan birinin aracılığıyla İstanbul'a dönmüştü.

1. Mülkiyeden çıktıktan sonra Avrupa'ya kaçmış fakat nüfuzlulardan birinin aracılığıyla İstanbul'a dönmüştü.

2. Makamı yüksek, kademesi üst

Örnek:

1. Arkadaşlarının nüfuzlu yerlerde bulunmasına karşın o hep kenarda kalmayı yeğledi.

1. Arkadaşlarının nüfuzlu yerlerde bulunmasına karşın o hep kenarda kalmayı yeğledi.