nöbet


İlgili Kelimeler:

nöbet şekeri, isteri nöbeti, sıtma nöbeti

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıra, keşik

Örnek:

1. Bu akşam nöbet sizde, masrafı siz yapacaksınız.

1. Bu akşam nöbet sizde, masrafı siz yapacaksınız.

2. Sıra ile belirli süre bir yeri bekleme işi

3. Sıra ile yapılan görev, iş

Örnek:

1. Karlı dağlar başında nöbet geceleri, siper içlerindeki yağmurlu uzun günler.

1. Karlı dağlar başında nöbet geceleri, siper içlerindeki yağmurlu uzun günler.

4. Hastalık sebebiyle titreme, yüksek ateş

Örnek:

1. Bir aralık nöbeti artmış olacak, kebenin altından arabacıya seslendi.

1. Bir aralık nöbeti artmış olacak, kebenin altından arabacıya seslendi.

5. Vakit vakit ortaya çıkan aynı türden fizyolojik bozuklukların bütünü

Örnek:

1. Bir sıtma nöbeti içinde titreyerek olduğu yere çöreklendi.

1. Bir sıtma nöbeti içinde titreyerek olduğu yere çöreklendi.

6. Kez, defa

Örnek:

1. Akşamları gelince sofra kalktıktan sonra çocuklarla bir nöbet daha oyun oynanır.

1. Akşamları gelince sofra kalktıktan sonra çocuklarla bir nöbet daha oyun oynanır.

7. Resmî yerlerde veya önemli kimselerin kapısında belli vakitlerde çalınan mızıka


Lisan : Arapça nevbet