1. asker, polis vb. bir yeri, bir kimseyi, bir aracı gözetlemek, korumak gibi amaçlarla bulunduğu yerden belli bir süre ayrılmamak
1. Kazığın yanında mızraklı bir asker nöbet beklesin!
1. Kazığın yanında mızraklı bir asker nöbet beklesin!
2. Geceleri o uyudu ben nöbet tuttum, gündüzleri ben uyudum o gözcülük etti.
2. Geceleri o uyudu ben nöbet tuttum, gündüzleri ben uyudum o gözcülük etti.
2. kurum ve kuruluşlarda işlerin aksamadan yürümesi için sıra ile görev yapmak