1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Alçak gönüllü
1. Sakin, mütevazı ve kalabalıktan kaçan ruhunu incitmemek için onu, birkaç kişi ile sırtımda ebedî makamına ben götürdüm.
1. Sakin, mütevazı ve kalabalıktan kaçan ruhunu incitmemek için onu, birkaç kişi ile sırtımda ebedî makamına ben götürdüm.
2. Gösterişsiz, iddiasız
1. Düğün sahibinin bütçesi ne kadar dar ve mütevazı olursa olsun, hokkabaz şarttı.
1. Düğün sahibinin bütçesi ne kadar dar ve mütevazı olursa olsun, hokkabaz şarttı.
Lisan : Arapça mutevāżiʿ
Telaffuz : müteva:zı