muntazam

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düzgün

2. Düzenli, derli toplu

Örnek:

1. İyilerin muntazam tamlığında bulamadığını, onlardan uzaklarda aramaya karar vermişti.

1. İyilerin muntazam tamlığında bulamadığını, onlardan uzaklarda aramaya karar vermişti.

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Düzenli, sürekli ve düzgün bir biçimde

Örnek:

1. Bizi beslemek için muntazam yumurtlarlar.

1. Bizi beslemek için muntazam yumurtlarlar.


Lisan : Arapça muntaẓam