muhit

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çevre, yöre, etraf

Örnek:

1. Geniş enginlere, bitmez ufuklara alışan korsanı bu dar muhit sıkıyordu.

1. Geniş enginlere, bitmez ufuklara alışan korsanı bu dar muhit sıkıyordu.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu insanlar topluluğu, çevre

Örnek:

1. Büyük bir sevinç içinde olan Mevlâna, artık onu muhitine bağlayabilmek için bir çare düşünmüştü.

1. Büyük bir sevinç içinde olan Mevlâna, artık onu muhitine bağlayabilmek için bir çare düşünmüştü.


Lisan : Arapça muḥīṭ

Telaffuz : muhi:ti