model salonu, canlı model
1. isim , isim , isim , isim , Resim, heykel vb. yapılırken baka baka benzetilmeye çalışılan nesne veya kimse, örnek
2. Bir özelliği olan nesne veya kişi
1. Sadakat modeli.
1. Sadakat modeli.
3. Biçim
1. Bu elbisenin modelini beğenmedim.
1. Bu elbisenin modelini beğenmedim.
4. Giysi örneklerini içinde toplayan dergi
1. Bu biçimi modelden aldık.
1. Bu biçimi modelden aldık.
5. Otomobil vb.nde tip
1. Eski mi eski, otuz dokuz model bir taksisi vardı.
1. Eski mi eski, otuz dokuz model bir taksisi vardı.
6. Benzer
1. Bu çocuk babasının küçük bir modeli.
1. Bu çocuk babasının küçük bir modeli.
7. Örnek olmaya değer kimse veya şey, örnek, paradigma
8. Manken
1. Paris'in en son, en pahalı modelleri gibi giyinmişler.
1. Paris'in en son, en pahalı modelleri gibi giyinmişler.
9. Tasarlanan ürünün tanıtım veya deneme amacıyla üretilen ilk örneği, prototip
Lisan : Fransızca modèle