1. isim , isim , isim , isim , Kalıtçı
1. Aradım buldum tarlanın mirasçısını, adamı Ödemiş'ten aldım geldim.
1. Aradım buldum tarlanın mirasçısını, adamı Ödemiş'ten aldım geldim.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Başkasının iyi veya kötü yönlerini aynı biçimde ortaya koyan
1. Anasının kıskançlığına mirasçı olan çelimsiz solgun çocuk da yaşamayacağa benziyordu.
1. Anasının kıskançlığına mirasçı olan çelimsiz solgun çocuk da yaşamayacağa benziyordu.