meydana gelmek

Anlamı:

1. olmak, oluşmak

Örnek:

1. Kum tanelerinden meydana gelen yazıları okumaya çalışan Bünyamin bir hayli zorlandı.

1. Kum tanelerinden meydana gelen yazıları okumaya çalışan Bünyamin bir hayli zorlandı.

2. ortaya çıkmak

Örnek:

1. Müspet ve realist ilmî araştırmaların meydana gelebilmesi için istatistik bir zarurettir.

1. Müspet ve realist ilmî araştırmaların meydana gelebilmesi için istatistik bir zarurettir.