kara maşa, termoelektrik maşa, zilli maşa
1. isim , isim , isim , isim , Ateş veya kızgın bir şey tutmaya, korları karıştırmaya yarayan iki kollu metal araç
1. Kahveci ocaktan maşayı kapmış, o da fırlamıştı dışarı.
1. Kahveci ocaktan maşayı kapmış, o da fırlamıştı dışarı.
2. Çok küçük şeyleri tutmaya yarayan küçük, kollu araç
1. Saatçi maşası.
1. Saatçi maşası.
3. Saçları kıvırmak, düzeltmek için elektrik veya ateşle ısıtılan maşa biçiminde alet
1. Maşa ile kıvrılmış gibi dalgalı saçları vardı.
1. Maşa ile kıvrılmış gibi dalgalı saçları vardı.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Başkasının isteklerine, amaçlarına alet olan kimse
1. Asıl suçlu, bu maşaya emir verenler.
1. Asıl suçlu, bu maşaya emir verenler.
5. spor , spor , spor , spor , Bisiklet çatısının ön ve arkasındaki çatal biçiminde, tekerleklerin takıldığı parça
Lisan : Farsça māşe