1. hüküm giydirmek
1. On beş yıl hapse mahkûm ettiler.
1. On beş yıl hapse mahkûm ettiler.
2. kötü bir duruma sürüklemek
1. Herkes kadını mahkûm etmeye çalıştı.
1. Herkes kadını mahkûm etmeye çalıştı.
3. mecbur etmek
1. Böylece bu medeniyete mahkûm edilmiş olan insanlar kendileri için çekilmiş iki çizgi arasında yalpalayıp duruyorlar.
1. Böylece bu medeniyete mahkûm edilmiş olan insanlar kendileri için çekilmiş iki çizgi arasında yalpalayıp duruyorlar.