lenger

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yayvan ve kenarları geniş, büyük bakır kap

Örnek:

1. Tenha köyün sokaklarında lengerler içinde balık götüren ateş bacaklı çocuklara baktım.

1. Tenha köyün sokaklarında lengerler içinde balık götüren ateş bacaklı çocuklara baktım.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kabın alabileceği miktarda olan

Örnek:

1. Beykoz çayırında iddiaya girip bütün bir kuzuyla bir lenger iç pilavı gövdeye rüyamızda mı indirmiştik?

1. Beykoz çayırında iddiaya girip bütün bir kuzuyla bir lenger iç pilavı gövdeye rüyamızda mı indirmiştik?

3. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Gemi demiri


Lisan : Farsça lenger