kütük demir, cehennem kütüğü, inebolukütüğü, nüfus kütüğü, seçmen kütüğü, soy kütüğü, tapu kütüğü, yarma kütüğü
1. isim , isim , isim , isim , Kalın ağaç gövdesi
2. Kesilmiş ağaç gövdesi
1. Kenara iri zeytin kütükleri istif edilmişti.
1. Kenara iri zeytin kütükleri istif edilmişti.
3. Kesimden sonra ağaç gövdesinin toprakta kalan bölümü
1. Çamlıkları yarıyoruz, ağaçların kütüklerinden atlıyoruz, ne bir köy ne bir ses var.
1. Çamlıkları yarıyoruz, ağaçların kütüklerinden atlıyoruz, ne bir köy ne bir ses var.
4. Asma fidanı
1. Kütüklerin üstündeki koruklara otlar tırmanan bahçeyi bir daha geçiyoruz.
1. Kütüklerin üstündeki koruklara otlar tırmanan bahçeyi bir daha geçiyoruz.
5. Resmî kayıt defteri
6. Nüfus kütüğü
7. bilişim , bilişim , bilişim , bilişim , Bir arada işlenen ve birbirleriyle ilgili olan kayıtların tümü
8. madencilik , madencilik , madencilik , madencilik , Kütük demir
9. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Görgüsüz, kaba kimse
1. Biraz sonra bizim kütük, kanepenin üstüne oturmuş, ayaklarıyla yerdeki yaprakları eziyordu.
1. Biraz sonra bizim kütük, kanepenin üstüne oturmuş, ayaklarıyla yerdeki yaprakları eziyordu.