1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kurma işine konu olmak veya kurma işi yapılmak
1. Kurulmuştu benim adıma bir saray / Çevresini dolanmış gümüşten bir çay
1. Kurulmuştu benim adıma bir saray / Çevresini dolanmış gümüşten bir çay
2. -e , -e , -e , -e , Rahatça oturmak, yerleşmek
1. Bayramlarda bir payton tutar, tek başına arkaya kurulur, saatlerce dolaşırdı.
1. Bayramlarda bir payton tutar, tek başına arkaya kurulur, saatlerce dolaşırdı.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Övünür biçimde davranışlarda bulunmak, kasılmak
1. Adam amma da kuruluyor.
1. Adam amma da kuruluyor.