kurban


İlgili Kelimeler:

Kurban Bayramı, kurban eti, can kurban, komplo kurbanı, vazife kurbanı

Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Dinin buyruğunu veya bir adağı yerine getirmek için kesilen hayvan

Örnek:

1. Yarım okka et, onun elinde bir kurban kadar bereketli.

1. Yarım okka et, onun elinde bir kurban kadar bereketli.

2. ünlem , ünlem , halk ağzında , halk ağzında , ünlem , ünlem , halk ağzında , halk ağzında , İçtenliği belirten bir seslenme sözü

Örnek:

1. Kurban! Nerede kaldın?

1. Kurban! Nerede kaldın?

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse

Örnek:

1. Hava kurbanları.

1. Hava kurbanları.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir kazada veya felakette ölen kimse

Örnek:

1. Vardar, her sene Üsküp'ten beş on kurban alan bir nehirdi.

1. Vardar, her sene Üsküp'ten beş on kurban alan bir nehirdi.

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse

Örnek:

1. Benim gibi nice kızlar beyaz kadın ticaretinin kurbanı olmuşlardır.

1. Benim gibi nice kızlar beyaz kadın ticaretinin kurbanı olmuşlardır.


Lisan : Arapça ḳurbān