kündeye almak (veya getirmek)

Anlamı:

1. güreşçi, rakibini altına alıp bir elini önden, ötekini arkadan geçirerek kilitlemek

Örnek:

1. Kolunu tutup kündeye getiriyor, bir taraftan da bacağının birini ikiye büküyorum.

1. Kolunu tutup kündeye getiriyor, bir taraftan da bacağının birini ikiye büküyorum.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , oyuna getirmek, tuzağa düşürmek

Örnek:

1. Plan kurar, tertip yaparlar; kendilerini kurtarmaya, yeni müdürü de kündeye getirmeye çalışırlar.

1. Plan kurar, tertip yaparlar; kendilerini kurtarmaya, yeni müdürü de kündeye getirmeye çalışırlar.