kundaklamak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bebeği kundağa sarmak

Örnek:

1. Dikmen Yıldızı yapma bebeğini büyük bir dikkat ve özenle tekrar kundakladı.

1. Dikmen Yıldızı yapma bebeğini büyük bir dikkat ve özenle tekrar kundakladı.

2. Bir yeri kundakla yakmak

3. Saçları yemeninin içine toplayarak bağlamak

4. Tüfek namlusunu kundağa bağlamak

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ara bozmak, aldatmak

Örnek:

1. Onu yalnız politika kurtları kundaklamıştır.

1. Onu yalnız politika kurtları kundaklamıştır.