kundak


İlgili Kelimeler:

çatal kundak

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb.

Örnek:

1. Ben şamdanımla evveli kapının önüne yığılan şeyleri, sonra cibinliği, perdeleri, bütün duvarları çeviren kundakları tutuşturacağım.

1. Ben şamdanımla evveli kapının önüne yığılan şeyleri, sonra cibinliği, perdeleri, bütün duvarları çeviren kundakları tutuşturacağım.

2. Tüfek gibi bazı ateşli silahlarda bunları çeşitli yönlere çevirmeye yarayan, namlunun altında bulunan ağaç veya metal bölüm

Örnek:

1. Amcası Mustafa geldi eve, ona bir kundağı sedefli tüfek getirdi.

1. Amcası Mustafa geldi eve, ona bir kundağı sedefli tüfek getirdi.

3. Arabalarda dingil yatağı

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ara bozma, fitne, fesat


Lisan : Rumca