1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Çok üşüyen, ateşin yanından ayrılmayan (kimse)
2. Uyuşuk, miskin (kimse)
3. Sakin, yumuşak, uyumlu
1. Dünkü kaplan, bir külkedisi yumuşaklığı ile göğsüme yaslandı.
1. Dünkü kaplan, bir külkedisi yumuşaklığı ile göğsüme yaslandı.
4. Pasaklı, görgüsüz (kadın)
1. O kibar adam bu külkedisine tenezzül eder mi hiç.
1. O kibar adam bu külkedisine tenezzül eder mi hiç.
Telaffuz : kü'lkedisi