1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Küf oluşmak
1. Zincirler küflendi, çürüdü, kırıldı.
1. Zincirler küflendi, çürüdü, kırıldı.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Zamanı geçmek, köhneleşmek
1. Seniha, kendisinin de bu kirli aydınlığın altında bu eşya ile beraber küflendiğini hissetti.
1. Seniha, kendisinin de bu kirli aydınlığın altında bu eşya ile beraber küflendiğini hissetti.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çalışma fırsatı bulamayarak özelliklerini veya yeteneğini yitirmek
1. Sahte banknotlar küflenmiş tekerlekler gibidir.
1. Sahte banknotlar küflenmiş tekerlekler gibidir.