1. zarf , zarf , zarf , zarf , Birbirine sarılmış veya birbirine yüz yüze sokulmuş bir durumda
1. Topla sürülen karışık topraklar, kucak kucağa kanları içinde yatan savaşçılar.
1. Topla sürülen karışık topraklar, kucak kucağa kanları içinde yatan savaşçılar.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İç içe, yan yana, beraberce
1. Şiirle dua, felsefe ile din, inkârla iman kucak kucağa.
1. Şiirle dua, felsefe ile din, inkârla iman kucak kucağa.