kriz


İlgili Kelimeler:

kriz masası, kriz yöneticisi, kriz yönetimi, kalp krizi

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Bir organda birdenbire ortaya çıkan fizyolojik bozukluk, akse

Örnek:

1. Krizler sıkıştırdığı zaman özel kliniklerde yatmaya gidiyordu.

1. Krizler sıkıştırdığı zaman özel kliniklerde yatmaya gidiyordu.

2. Bir kimsenin yaşamında görülen ruhsal bunalım

3. Bir şeyin çok kıt bulunması durumu

4. Bir şeye duyulan ani ve aşırı istek

5. ekonomi , ekonomi , ekonomi , ekonomi , Çöküntü

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir ülkede veya ülkeler arasında, toplumun veya bir kuruluşun yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran

Örnek:

1. Krizin ne kadar sürdüğünü bilmiyorum.

1. Krizin ne kadar sürdüğünü bilmiyorum.


Lisan : Fransızca crise