koyu gri, koyu kahverengi, koyu kır, koyu kırmızı, koyu koyu, koyu lacivert, koyu mavi, koyu pembe, koyu sarı, koyu yeşil
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı
1. Koyu pekmez. Koyu süt.
1. Koyu pekmez. Koyu süt.
2. Rengi açık olmayan, daha belirgin olan, açık karşıtı
1. Oturduğu yerden Boğaziçi'nin koyu mavi gecesinde bir balıkçı kayığı kayıp gidiyordu.
1. Oturduğu yerden Boğaziçi'nin koyu mavi gecesinde bir balıkçı kayığı kayıp gidiyordu.
3. bilişim , bilişim , bilişim , bilişim , Yazı karakterinin daha belirgin olarak yazılmış biçimi
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Aşırı (davranış, düşünce vb.)
1. Daha eski zamanda koyu bir Türkçe taraftarıymış.
1. Daha eski zamanda koyu bir Türkçe taraftarıymış.
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Derin, hararetli
1. Koyu bir sohbet.
1. Koyu bir sohbet.