kovalamak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kovmak

2. Kaçanın arkasından koşmak, yakalamaya çalışmak

Örnek:

1. Kendilerini kovalayanlardan kurtulmalarına rağmen tehlike henüz geçmiş değildi.

1. Kendilerini kovalayanlardan kurtulmalarına rağmen tehlike henüz geçmiş değildi.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeyin arkasına düşüp elde etmeye veya bir sonuca bağlamaya çalışmak, izlemek, takip etmek

Örnek:

1. Olayların ardı arası kesilmez. Hepsi birbirini kovalar.

1. Olayların ardı arası kesilmez. Hepsi birbirini kovalar.

4. spor , spor , spor , spor , Yarışta, kaçmakta olan koşucu veya koşucuları yakalamaya çalışmak