kotarmak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Pişen yemeği başka kaba boşaltmak

Örnek:

1. İki kız kardeş güle söyleye sofralarını hazırlayıp yemeklerini kotardılar.

1. İki kız kardeş güle söyleye sofralarını hazırlayıp yemeklerini kotardılar.

2. Hazırlamak

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir işi tamamlamak, bitirmek

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Üstesinden gelmek

Örnek:

1. Yeter ki o beni içeri sokabilsin ve ben bu röportajı kotarayım.

1. Yeter ki o beni içeri sokabilsin ve ben bu röportajı kotarayım.