konuşturmak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Konuşmasını sağlamak, konuşmasına yol açmak

Örnek:

1. Karagözcü hem görüntüleri hareket ettirir hem de her kişinin özelliğine göre sesini değiştirerek her birini ayrı ayrı konuşturur.

1. Karagözcü hem görüntüleri hareket ettirir hem de her kişinin özelliğine göre sesini değiştirerek her birini ayrı ayrı konuşturur.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir müzik aletini çok güzel çalmak

Örnek:

1. Piyanoyu konuşturuyor.

1. Piyanoyu konuşturuyor.