kona göçe, göçerkonar, konargöçer, gecekondu, kuşkonmaz
1. -e , -e , -e , -e , Kuş, kelebek, uçak, toz vb. bir yere inmek
1. Bir bülbül gelip konmuştu havuzun kıyısına.
1. Bir bülbül gelip konmuştu havuzun kıyısına.
2. Yolculukta geceyi geçirmek için bir yerde kalmak, konuk olmak
3. Kısa bir süre için bir yere yerleşmek, bir yeri yurt edinmek
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeyi emeksiz edinmek
1. Ayşe de yarın öbür gün bir lise hocası olacak belki de servete de konacaktı.
1. Ayşe de yarın öbür gün bir lise hocası olacak belki de servete de konacaktı.