koltuklamak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Koltuğu altına almak

Örnek:

1. Tablolarını koltuklayarak İstanbul'a dönerken Etimesgut köyünün elektriklerini görmüş.

1. Tablolarını koltuklayarak İstanbul'a dönerken Etimesgut köyünün elektriklerini görmüş.

2. Koltuğa girmek

Örnek:

1. Karşıladılar koltuklayıp içeri aldılar.

1. Karşıladılar koltuklayıp içeri aldılar.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kıvanç verecek biçimde övmek, koltuklarını kabartacak sözler söylemek, pohpohlamak

Örnek:

1. Maşallah da maşallah! Kırk bir kere! Tuh tuh! diyerek karşıladılar; koltuklayıp içeriye, camekâna aldılar.

1. Maşallah da maşallah! Kırk bir kere! Tuh tuh! diyerek karşıladılar; koltuklayıp içeriye, camekâna aldılar.