koltuk


İlgili Kelimeler:

koltuk altı, koltukbaşı, koltuk değneği, koltuk düşkünü, koltuk gözü, koltuk kapısı, koltuk kavgası, koltuk meyhanesi, koltuk takımı, lüks koltuk, tekerlekli koltuk, yatar koltuk, berber koltuğu, dişçi koltuğu, köşe koltuğu, şoför koltuğu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Omuz başının altında, kolun gövde ile birleştiği yer

Örnek:

1. Gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı.

1. Gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı.

2. Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalye

Örnek:

1. Ta yan beline kadar gömüldüğü koltuğunun içinden ileriye doğru uzandı.

1. Ta yan beline kadar gömüldüğü koltuğunun içinden ileriye doğru uzandı.

3. Eski düğünlerde damatla gelinin eve girerken konuklar arasından kol kola geçmeleri töreni

Örnek:

1. Babamız, annemizi gelin geldiği ilk gün şu merdivenin alt başında karşılamış, koltuk yapılmıştı.

1. Babamız, annemizi gelin geldiği ilk gün şu merdivenin alt başında karşılamış, koltuk yapılmıştı.

4. Yapıcılıkta yan destek

5. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Demirledikten sonra gemiyi iskeleye, rıhtıma veya başka bir gemiye bağlayan ip

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Koltuklama veya koltuklanma

Örnek:

1. O koltuktan hoşlanmaz.

1. O koltuktan hoşlanmaz.

7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kayırma, destek

Örnek:

1. Dayısının koltuğunda sırtı yere gelmez.

1. Dayısının koltuğunda sırtı yere gelmez.

8. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yüksek mevki, makam

Örnek:

1. Koltuk kavgası.

1. Koltuk kavgası.

9. argo , argo , argo , argo , Genelev

Örnek:

1. Burası Mesut Bey adında bir herifin koltuğudur.

1. Burası Mesut Bey adında bir herifin koltuğudur.

10. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Mısır ve buğday fidesinin yanlarından çıkan filizler

11. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Kenar, tenha yer