kıza köpüre, kızmabirader
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Isıtılan veya ısınan bir nesnenin sıcaklığı çok artmak
1. Taşlar güneşten kızmıştı.
1. Taşlar güneşten kızmıştı.
2. At, eşek vb. hayvanlar çiftleşmek istemek, kösnümek
3. Dişi kuşlar zamanı gelip kuluçkaya yatma isteği göstermek
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Öfkelenmek, sinirlenmek
1. Dakikalar geçtikçe sakinleşiyor, sakinleştikçe de için için kızıyor, üzülüyordum.
1. Dakikalar geçtikçe sakinleşiyor, sakinleştikçe de için için kızıyor, üzülüyordum.