kurtkıyan
1. -i , -i , -i , -i , Çok ince ve küçük parçalar biçiminde doğramak
1. Eti kıymak.
1. Eti kıymak.
2. -e , -e , mecaz , mecaz , -e , -e , mecaz , mecaz , Acımadan vermek, esirgememek, feda etmek
1. Beş altı kuruşa daha kıyarak sağlamca bir ip tedarik etti.
1. Beş altı kuruşa daha kıyarak sağlamca bir ip tedarik etti.
3. -e , -e , mecaz , mecaz , -e , -e , mecaz , mecaz , Acımayıp öldürmek
1. Zavallıya nasıl kıydılar?
1. Zavallıya nasıl kıydılar?
4. -e , -e , mecaz , mecaz , -e , -e , mecaz , mecaz , Acımayarak büyük bir kötülük etmek, zulmetmek
1. Ne yapayım, ben de ekmek istiyorum, hayatımı kazanıyorum, bana kıymayın.
1. Ne yapayım, ben de ekmek istiyorum, hayatımı kazanıyorum, bana kıymayın.